1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kemal Kurkut davasının sanığı polis memuruna beraat

17 Kasım 2020

Diyarbakır'da 2017'deki Nevruz kutlamasına giderken polis kurşunuyla öldürülen Kemal Kurkut davasında polis memuru Y.Ş. beraat etti. Karar, bir hakimin muhalefet şerhi nedeniyle oy çokluğuyla alındı.

https://p.dw.com/p/3lP4v
Kemal Kurkut davasını takip eden HDP milletvekili Meral Danış Beştaş duruşma sonrasında açıklama yaptı
Kemal Kurkut davasını takip eden HDP milletvekili Meral Danış Beştaş duruşma sonrasında açıklama yaptı Fotoğraf: Felat Bozarslan/DW

İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü öğrencisi Kemal Kurkut’un öldürülmesine ilişkin, polis memuru Y.Ş.’nin "olası kastla adam öldürme" suçundan müebbet hapis cezası istemiyle  tutuksuz yargılandığı davanın son duruşması, Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya Kemal Kurkut’un ağabeyi Cihan Kurkut, sanık polis memuru Y.Ş. ve taraf avukatları katıldı. Duruşmayı HDP milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Tülay Hatimoğulları, Hişyar Özsoy ve Fatma Kurtulan da izledi.

Duruşmada söz hakkı verilen Cumhuriyet Savcısı, 16 Haziran’da açıkladığı esas hakkındaki mütalaasını tekrarlayarak, sanığın "bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek" suçundan 3 yıldan 9 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi. Savcılık mütalaasına karşı söz hakkı verilen Cihan Kurkut ise adil bir yargılama istediğini ifade etti.

Kemal Kurkut 23 yaşındaydı
Kemal Kurkut 23 yaşındaydı Fotoğraf: Privat

"Soruşturmayı sanığın mesai arkadaşları yaptı"

Mahkeme daha sonra söz hakkını Kurkut ailesinin avukatlarına verdi. Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, Kemal Kurkut’un öldürüleceğini bildiği için sırt çantası ve elbisesini 6 nolu kontrol noktasında bıraktığını belirterek, "Soruşturmayı başından sonuna kadar sanığın mesai arkadaşları yaptı. Kemal açık şekilde hedef alınarak öldürüldü. Hukukun herkese eşit şekilde uygulanmasını istiyoruz. Kemal keyfi şekilde öldürülmüştür" dedi. 

"Soruşturma geniş kapsamlı yürütülseydi kusurlu polisler yargılanır, gerçek ortaya çıkardı"

Avukatların ardından söz hakkı sanık polis memuru Y.Ş.’ye verildi. Savunmasına, "Diğer polisler dosyaya eklenmiş olsaydı, muhtemelen benim suçsuzluğum çoktan ispatlanmış olacaktı" sözleriyle başlayan Y.Ş. soruşturmanın tek kişi üzerinden yürütüldüğünü ifade etti. Tüm delillerin savcının gözü önünde tespit edildiğini ancak sadece görüntüler baz alınarak hakkında dava açıldığını söyleyen sanık Y.Ş., "Ben bu dosyanın en alakasız sanığıyım. Bu olayın asıl kusurlu faillerinin yargılanmasını talep ediyorum. Bu şahsı kasten veya taksirle vurma ihtimalim yoktur.  Gerçeklikle maddi delilin uyuşmadığı bir dosyada tek sanık olarak ben yargılanıyorum. Soruşturma geniş kapsamlı yürütülseydi kusurlu polisler yargılanır, gerçek ortaya çıkardı. Gerçek kusurlu polislerin tespit edilmesini istiyorum. Kusuru işleyen de belli ama 3,5 yıldır sanığın tespit edilmesine çalışılıyor" dedi.

Oy çokluğu ile beraat kararı

Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, daha sonra kararını açıkladı. Mahkeme, "0sanığın belirtilen suçu işlediğini gösterir ve cezalandırılmasına yeter nitelikte, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden" beraatine karar verdi. Mahkeme, görüntü kayıtlarında Kemal Kurkut'a silah doğrulttuğu görülen polis memurları ve olay yerindeki tüm polisler hakkında de gerçek failin bulunması amacıyla etkin ve yetkin soruşturma yapmak üzere Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti.

Mahkemenin bir üye hakiminin muhalefet şerhi nedeniyle beraat kararı oy çokluğuyla alındı. Karara muhalif olan hakim, "sanığın eyleminin bilinçli taksirle adam öldürme suçunu oluşturduğu kanaatiyle çoğunluk görüşüne katılmadığını" belirtti.

Karara tepki

Duruşmayı izleyen HDP milletvekilleri, kararın ardından Kemal Kurkut’un ağabeyi Cihan Kurkut ile birlikte açıklama yaptı. Adliye önünde konuşan HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, "Kameralar önünde, üst tarafı çıplak bir vaziyette herkesin canlı tanıklığıyla işlenen cinayette de Kemal Kurkut öldürüldüğünü ispatlayamadı. Bu topraklarda Kürdün öldürüldüğü hiçbir davada ceza kararı çıkmamıştır" dedi.

Bu kararın "adaletsizliğin resmi" olduğunu söyleyen Beştaş, şöyle konuştu:

"Karar hukuksuzluğun resmidir. Bu karar, polis memurlarının hepsini bu davaya dâhil etmeyenlerin, onları koruyanların, bu ülkede insan canının ne kadar kıymetsiz olduğunun resmidir. Bu öldürülen Kürt ise zaten ceza yoktur. Bunu yüz yıldır yaşıyoruz, yaşamaya devam ediyoruz. Ama başardığımız birşey var. Artık öldürüldüğümüzü ispatlıyoruz. Onlar ceza almıyor, varsın almasınlar. Bizim ahirete kadar iki elimiz bu cinayeti işleyenlerin de, bu cinayetlere yol verenlerin de, bunun karar ve iradeyi ortaya koyanların da yakasandadır. Er geç bu adalet sağlanacaktır. Bir ülkede adalet ölmüşse kıyamet o zaman kopar. Sayın Adalet Bakanı, "Adalet gerçekleşsin kıyamet kopsun” diyorsunuz ya, bu ülkede hergün adalet öldürülüyor, adalet duygusu katlediliyor ve biz bunun canlı tanığıyız."

DW Türkçe’ye kararı değerlendiren Kemal Kurkut’un ağabeyi Cihan Kurkut ise baştan sona adil yargılama beklediklerini ifade ederek, "Bu olmadığı için de ülkede adaletin olmadığını bir daha anlamış olduk. Daha adil bir yargılama bekliyorduk. Ama yaşanılmaz bir ülke olmuşuz, bunu anladık" dedi.

Felat Bozarslan / Diyarbakır

© Deutsche Welle Türkçe